Günümüzün en çok okunan yazarlarından Zülfü Livaneli’nin yeni romanı Bekle Beni, okurlardan büyük ilgi görerek ilk haftasında ikinci baskıya girdi.
Zülfü Livaneli’nin yeni romanı Bekle Beni’ye okurlardan yoğun ilgi!
Günümüzün en çok okunan yazarlarından Zülfü Livaneli’nin yeni romanı Bekle Beni, okurlardan büyük ilgi görerek ilk haftasında ikinci baskıya girdi.
23 Eylül’de Can Yayınları etiketiyle ilk baskısı yayımlanan ve ilk günlerden çoksatar listelerinde birinci sıraya yerleşen Bekle Beni,bir ülkenin özgürlük yolunda çektiği zorlukların, baskıya karşı girişilen mücadelenin, direnmenin, yalnız bırakılmanın ve dayanışmanın romanı.
Bugüne kadar otuzdan fazla ulusal ve uluslararası ödüle layık görülen, günümüz edebiyatının en önemli kalemlerinden biri olarak kabul edilen Zülfü Livaneli’nin üç yıl aradan sonra yazdığı yeni romanı Bekle Beni, ilk haftasında ikinci baskıya girdi ve toplam 250.000 adet baskı sayısına ulaştı.
Bir aşk ve direniş hikâyesi
Romanda bir kuşağın yaşamak zorunda kaldığı acı olayları ve ortak hikâyeleri anlattığını belirten Zülfü Livaneli, eserini, “Bekle Beni, fırtınalar içinde yitip giden arkadaşlarımıza bir saygı duruşu olarak algılanmalı,” ifadeleriyle tanımlıyor. Aşkı, dostluğu, aile bağını ve özgürlük tutkusunu ince ince ören Bekle Beni; bir ülkenin özgürlük yolunda çektiği zorlukların, baskıya karşı girişilen mücadelenin, direnmenin, yalnız bırakılmanın ve dayanışmanın romanı…
Livaneli’nin eşsiz kaleminden…
Romanın kahramanları Leyla ile Selim, aşkın coşkusuyla bir hayat kurmak için mücadele ederlerken kendilerini türlü zorluğun, ayrılığın içerisinde bulurlar. Bir yanda birbirlerine kavuşma telaşı, diğer yanda özgürlük mücadelesi onları roman boyunca farklı yerlere sürükler. Aşkları direnişlerini besleyecek, direnişleri de aşklarını güçlendirecektir.
“Polisler Selim’i alıp götürdüler. Gitmeden önce Leyla’ya son bir kez sarıldı, kulağına fısıldadı: ‘Güçlü ol Leyla. Bu da geçecek.’ Ama ikisi de biliyordu ki önlerinde zorlu ve belirsiz günler vardı. Selim’in yokluğu evin her köşesine sinmiş, sessiz bir çığlık gibi Leyla’nın yüreğini dağlıyordu. Her şey bir anda değişmişti, geri dönüşü olmayan bir noktaya gelinmişti, bir uçurumun kenarındaydılar, düşüş başlamıştı.”
Uyarı! Bu sitede yer alan tüm içerikler, "5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu" uyarınca tescil ve koruma altındadır. Kısmen dahi olsa; basılı şekilde ya da internet üzerinde, izinsiz çoğaltılıp kopyalanamaz, alıntı yapılıp kullanılamaz. Ancak habere aktif link verilerek kullanılabilir. Aksi taktirde İstanbul Mahkemeleri yetkilidir.