“Avrupalı Turisti Diplomatik Krizler Değil, Güvenlik Kaçırır”

Almanya ile Türkiye arasında esen soğuk rüzgarların ardından Hollanda’yla da yaşanan diplomatik krizin dönemsel bir yaklaşım olduğunu ve turizme etkisinin fazla olmayacağını söyleyen Ferzan Çelikkanat; “Avrupalı turist, diplomatik krizden dolayı Türkiye’den vazgeçmez. Onlar için güvenlik çok daha önemlidir. Bu dönemsel atışmalardan ziyade, güvenlik algısı turist kaybetmemizde maalesef daha etkili oluyor” dedi.

13 Mart 13:57

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın Almanya'da yapacağı toplantıya izin verilmemesiyle başlayan ve ardından da Hollanda ile yaşanan siyasi gerilimin dönemsel yaklaşımlar olduğunu ve turizmi etkilemeyeceğini söyleyen Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat,

“Bu dönemsel atışmalardan ziyade, güvenlik algısı turist kaybetmemizde maalesef daha etkili oluyor” diye konuştu. Çelikkanat konuşmasına şöyle devam etti:

“Konuyu sadece turizmle de sınırlandırmamak gerekir. Söz konusu ülkeler ile ticaretimize baktığımızda; Almanya ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 37 milyar Euro. Türkiye’de yaklaşık 6 bin faal üretim yapan Alman şirketi var. Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkiler yaklaşık yüzyıllardır pozitif bir şekilde ilerliyor. İki ülke arasındaki ilişkiler hem siyasi hem ticari olarak ileri düzeyde sayılabilecek seviyedeydi. İki ülke arasındaki yıllık ticaret hacmi, 6-6,5 milyar dolar civarında. Söz konusu ülkeler, Türkiye’nin en önemli ticari ortağıdır. Uzun yıllara dayanan bir ilişkimiz var. Bu tür söylemlerin turizme etkisi fazla olmayacaktır” diye konuştu.

Dünyada en önemli kavramın seyahat edebilme özgürlüğü olduğunu ve özgürlüklere bu kadar saygılı bir Alman ve Hollanda devletinin vatandaşlarına bir kısıtlama getirmeyeceğini söyleyen Çelikkanat şunları söyledi:

“Bu dönemsel atışmalardan ziyade, güvenlik algısı turist kaybetmemizde maalesef daha etkili oluyor. Dünyada seyahat alışkanlığı artıyor ve kolaylaşıyor. Alman turist alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçmez. Mısır sıkıntılı, İspanya pahalı, Yunanistan alışılmadık bir Pazar. Almanlar yaşlı ve bir seyahat alışkanlıkları var. Bizden vazgeçmezler. Yılın 6 ayını Türkiye’de otellerde geçiren Alman emekliler var. Diğer taraftan, Alman tur operatörlerinin ciddi otel, resort sahiplikleri bulunuyor. Sadece TUİ’nin 27 oteli var. Geçen sene sadece bir büyük Alman tur operatörü 1 milyon kişiyi Türkiye’ye getirdi. Bu yaklaşımlar, onların cirolarında da ciddi yaralar açar. Alman ve Hollandalı yetkililerin bu tarz politik çağrıyla hareket edeceklerini düşünmüyorum.”

 

Düşüşe Global Bakmak Lazım

Turizmdeki düşüşlere global bakmak gerektiğinin, değil tüm dünyada turizmde bir düşüş yaşandığının altını çizen Çelikkanat, Türkiye'deki etkilerinin 'Komşunu da al gel' kampanyasının doğru yönetilmesiyle aşılabileceğini söyledi. Çelikkanat konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu kampanya yapılmışken gerekli özeni gösterirsek, bu negatif ortam kendiliğinden değişecektir. Almanya’da yaşayan Türkler bizim için önemli bir tutuyor. Bu kitleyi doğru yönlendirerek hem onları kazanmak hem ülke temsilcisi gibi yararlanmak lazım. 2015’te yabancı turistten elde edilen ortalama kişi başı gelir 715 dolar iken, yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından elde edilen ortalama kişi başı gelir 970 dolardı. Popülizmden uzak ve daha sağduyulu hareket ederek, turizmdeki gelirlerimizi artırmanın arayışında olmalıyız.”

 

Pazar Çeşitlendirmesi Yapmalıyız

Ferzan Çelikkanat, turizmde pazar çeşitlendirmesi yapılması gerektiğine de dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; dünyanın ekseni Batı’dan Doğu’ya kayıyor. Ülke stratejilerimizi, geliştireceğimiz ürünlerimizi hatta okullarda vereceğimiz dersleri bile planlarken, bu değişime göre hazırlanmalıyız. Politikalarımızı bu realiteye göre oluşturmalı, pazarlamada, destinasyon yönteminde ve planlarımızda bu geleceği okuyarak hareket etmeliyiz. Uzak Doğu, özellikle Çin pazarı dünyayı ciddi şekilde etkilemeye ve etkisi altına almaya başladı. 2015 yılında Çinli turistler 295 milyar dolar harcadılar.”

 

Digital Pazarlayıp Online Satmalıyız

Özellikle satış stratejisinde ve satış kanallarındaki alışkanlıkların değiştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Ferzan Çelikkanat; “IT altyapısına, online satış kanallarına ve dijital pazarlamaya yatırım yapılarak, ülkeyi büyük tur operatörlerinin güdümünden kurtarmalıyız. Her şey dahil sistemi kesinlikle ortak bir konsensüs ile yapısal olarak değiştirmeli ve ucuz ülke kavramından uzaklaşmalıyız. Tanıtım ve pazarlamada; toptancı pazarlama anlayışından çıkıp perakende pazarlama anlayışına geçmeliyiz. Alternatif turizm enstrümanları yaratmalıyız. Özel temalar, bölgesel ve destinasyon bazlı alt markalar yaratmalıyız. 5 yıldız değerinde bir ülke olan Türkiye’yi 3 yıldız fiyatına satmaktan vazgeçmeliyiz. Rusya krizinde gördük ki, charterlar Rusya’da yasaklandığında, en büyük pazarımıza Antalya’dan direkt uçuşumuz yok. Gelmek isteyen Rus istese dahi gelemedi. IT altyapısına, online satış kanallarına ve dijital pazarlamaya yatırım yapılarak ülke olarak bu mecraya taşınmamız gerekiyor” dedi

 


TAV