Yatırımcılar belirsizliğe rağmen "Türkiye" dedi

6 Ocak 2016, İstanbul - Türkiye’de profesyonel hizmetler alanında 29’uncu yılını tamamlayan Deloitte Türkiye, ‘2015 Yılı Birleşme ve Satın Almalar Raporu’nu yayınladı.

6 Ocak 15:08
  • Deloitte Türkiye'nin raporuna göre, belirsizliğin hakim olduğu 2015 yılında, olumsuz şartlara rağmen yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisi devam etti ve yaklaşık 16.4 milyar dolarlık 245 birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti.
  • 16.4 milyar dolarlık tutar özelleştirmeler hariç tutulduğunda son 3 yılın en yüksek işlem hacmine işaret etti.
  • Pazarı domine eden yabancı yatırımcıların işlem hacmi 2014'e göre %44 arttı ve toplam işlem hacmine katkıları %70 seviyesinde gerçekleşti.
  • Özelleştirme işlemleri hem adet hem hacim olarak son on yılın en düşük seviyelerinden birini görürken, küçük ve orta ölçekli işlemler pazarındaki hareketlilik ile finansal yatırımcı aktivitesi dikkat çekti.

6 Ocak 2016, İstanbul - Türkiye'de profesyonel hizmetler alanında 29'uncu yılını tamamlayan Deloitte Türkiye, ‘2015 Yılı Birleşme ve Satın Almalar Raporu'nu yayınladı. Türkiye'de birleşme ve satın almaların genel görünümünü ortaya koyan rapora göre, politik belirsizliğin damga vurduğu 2015 yılında 245 adet işlem gerçekleşirken, toplam işlem hacmi ise yaklaşık 16.4 milyar dolar oldu. Bu tutar özelleştirmeler hariç tutulduğunda son 3 yılın en yüksek işlem hacmine işaret etti. İşlem hacminde bir önceki yıla oranla yaklaşık %9'luk bir düşüş olurken, işlem adedinin son yıllara benzer seviyede gerçekleştiği görüldü.

Rapora göre, yabancı yatırımcıların ilgisi ve orta ölçekli işlemler pazarındaki hareketlilik, birleşme ve satın almalar piyasasını zor bir yılda ayakta tuttu. Yabancı yatırımcıların toplam işlem hacmine katkısı %70 gibi yüksek bir seviyede gerçekleşirken, işlem hacmi 2014'e göre %44 arttı ve 11.5 milyar dolara ulaştı. Genellikle Türk gruplar tarafından domine edilen özelleştirme aktivitesi son on yılın en düşük seviyelerinden birinde kaldı ve Türk yatırımcıların işlem hacmi bir önceki yıla göre %51 oranında azaldı. Satın alma süreçlerinde oldukça temkinli davranmakla birlikte, finansal yatırımcıların, özellikle kalkınma ve yatırım bankaları ile girişim sermayesi fonlarının işlemlerindeki artışla, yıllık işlem hacmine ve adedine önemli katkı yaptığı gözlendi. Büyük ölçekli az sayıda işlem toplam hacme önemli bir katkı yaptı; öte yandan sayı olarak hareketin kaynağı küçük ve orta ölçekli işlemler pazarıydı. İşlem sayısının %79'una tekabül eden 50 milyon doların altındaki işlemler, işlem hacminin yalnızca %12'sini oluşturdu.

Deloitte Türkiye Ortağı ve Finansal Danışmanlık Bölümü Başkanı Başak Vardar rapora ilişkin olarak “Politik belirsizlik, jeopolitik riskler, Türk Lirası'ndaki değer kaybı, hem tüketici hem de yatırımcı güveninin azalması gibi nedenlerle çok zorlu bir yılı geride bıraktık. Buna rağmen yatırımcılar Türkiye'ye olan ilgilerini kaybetmediler. Yabancı yatırımcılar pazarı domine etti ve işlem hacimleri geçmiş iki yılın çok üzerinde gerçekleşti. Hem büyük hacimli işlemler gerçekleşti, hem de küçük ve orta ölçekli işlemler piyasası hareketliydi. Geçmiş yılların aksine özelleştirmelerin işlem hacmine neredeyse hiç katkı yapmadığı bir yılda, bu seviyede bir M&A aktivitesi gerçekleşmesini, Türkiye'nin uzun vadeli potansiyeline olan güvenin bir işareti olarak görüyorum” dedi.

Özelleştirmelerin işlem hacmine katkısı son 10 yılın en düşük seviyelerinden birinde kaldı

Toplam 7 işlem ile 1,8 milyar dolarlık hacim gerçekleşirken, bunların toplam işlem hacmine katkısı %11 seviyesinde oldu. Bu yıl özelleştirmelerin en büyük 10 işlem içerisindeki payı geçmiş yıllara kıyasla oldukça düşük kaldı. Sınırlı sayıdaki özelleştirme işlemlerinin tamamı enerji sektöründe oldu.

Yabancı yatırımcılar ilgilerini kararlı bir şekilde devam ettirdiler

Yerli ve yabancı yatırımcıların işlem adedine katkısı neredeyse eşit olmakla birlikte, işlem hacminde yabancıların ağırlığı hissedildi ve yabancı yatırımcıların toplam işlem hacmindeki payı %70'e ulaştı (2013:%30, 2014: %44). Yerli yatırımcıların aktif olduğu özelleştirme işlemleri hariç tutulduğunda ise yabancı yatırımcıların özel sektör işlem hacmindeki payı %79 oldu. Yerli yatırımcıların işlem hacmi ise, büyük ölçekli özelleştirme işlemlerinin sınırlı olması nedeniyle, bir önceki yıla göre %51 oranında azalırken, yerli yatırımcıların toplam hacim içindeki payı %30 seviyesine geriledi. İşlem sayısı bakımından en aktif yabancı yatırımcılar; Avrupa (62), Kuzey Amerika (28) ve Uzak Doğu (19) ve Körfez Bölgesi (14) yatırımcıları olarak sıralandı. İşlem hacmi bakımından ise birkaç büyük ölçekli işlem nedeniyle Katar'ın başı çektiği Körfez Bölgesi yatırımcıları yabancılar arasında ilk sırada yer aldı (%39). Üretim ve enerji sektörleri işlem adedi bakımından hem yerli hem yabancı yatırımcıların en aktif olduğu sektörler olarak öne çıktılar.

Finansal yatırımcılar işlemlerini çeşitlendirerek devam ettirdiler

Yatırım ve kalkınma bankaları, özel sermaye fonları ve girişim sermayesi fonları zorlu yatırım ortamına rağmen Türkiye piyasasına olan ilgilerini devam ettirdiler. Bazı özel sermaye fonları yatırımlarına düzenli şekilde devam ederken, bazıları bu yılı yeni fon oluşturma faaliyetleri ile değerlendirdi. Bazı finansal yatırımcıların ise Türkiye'deki ilk yatırımlarını gerçekleştirdikleri görüldü. Yatırım ve kalkınma bankaları önemli sayıda borç nitelikli sermaye işlemi gerçekleştirerek işlem hacmini ve sayısını belli bir seviyeye taşıdılar. Genel olarak finansal yatırımcıların 2015 yılında çok daha seçici ve temkinli bir strateji izledikleri gözlendi. Böyle bir ortamda, finansal yatırımcılar 52 işlem ve 3.1 milyar dolarlık işlem hacmi ile geçmiş yılların üzerine çıkarak, işlem hacminin %19'unu, işlem sayısının ise %21'ini oluşturdu.

Küçük ve orta ölçekli işlemler bu yıl da hareketin kaynağı oldu

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, 2015 yılında da küçük ve orta ölçekli işlemler pazarındaki hareket, satın alma ortamında belirleyici oldu. 500 milyon dolar seviyesini aşan işlem sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, ortalama işlem hacmi önceki yıllara paralel olarak, 67 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. En büyük 10 işlem dışında kalan işlemlerde oluşan ortalama büyüklük ise 35 milyon dolar oldu. İşlem sayısının %79'unu oluşturan 50 milyon doların altında işlem büyüklüğüne sahip 193 işlem, toplam işlem hacminin sadece %12'sini oluşturdu.

Üretim ve enerji sektörleri yine ön plandaydı

Enerji ve üretim sektörleri, son iki yılda olduğu gibi, en çok işlemin görüldüğü sektörler oldu. Hizmetler, gıda, teknoloji ve finansal hizmetler sektörlerindeki hareketlilik devam etti. Finansal hizmetler, medya, altyapı, internet - mobil hizmetler ve telekomünikasyon sektörlerindeki işlem hacminin tamamına yakını tek işlemden geldi. Enerji sektörü 4,9 milyar dolarlık işlem ile toplam hacmin %30'unu oluşturarak, sektörler arasındaki liderliğini korudu.

2016 öngörüleri

2016 yılına ilişkin öngörülere de yer veren raporu değerlendiren Deloitte Türkiye Ortağı ve Finansal Danışmanlık Bölümü Başkanı Başak Vardar “Jeopolitik riskler, FED kararlarının gelişmekte olan piyasalar üzerindeki baskısı ve içerideki politik tartışmalar tahminde bulunmayı güçleştiriyor. Türkiye'nin yeni bir büyüme hikâyesine ihtiyacı var. Her şeye rağmen, yatırımcıların Türkiye pazarında cazip yatırım fırsatları gördüğünü ve bunları kovalamaya devam edeceklerini düşünüyoruz.” dedi.

2016 yılında işlemlerin; üretim, enerji, yiyecek-içecek ve hizmetler sektörlerinin başı çektiği geniş bir sektör dağılımında gerçekleşmesi bekleniyor. Durgun geçen bir yılın ardından, özelleştirme işlemlerinde de hareketlilik görülebileceği ve gerçekleşmeleri halinde, Milli Piyango, Köprü ve Otoyollar, TPPD ve çeşitli elektrik üretim santrallerinin ihalelerinin önemli bir işlem hacmi yaratabileceği belirtiliyor. Yabancı yatırımcıların ve özel sermaye fonlarının Türk şirketlerine olan ilgisinin 2016 yılında da sürmesi bekleniyor.


TAV